scarlett o'hara siyahi ne demek?

Scarlett O'Hara, Margaret Mitchell'in 1936 tarihli romanı Gone with the Wind'in baş karakterlerinden biridir. Roman, Amerikan İç Savaşı döneminde Güney'in çöküşünü ve yeniden yapılanmasını anlatır. Scarlett O'Hara, romanda zengin bir Güneyli ailenin kızıdır ve sahip olduğu toprak ve servet, onun için büyük bir önem taşır.

Scarlett O'Hara, genç, güzel ve enerjik bir kadındır. Başlangıçta sadece kendisi ve ailesi için yaşamakla ilgilenirken, savaşın getirdiği zorluklar ve aile malzemesinin kaybedilmesiyle birlikte hayatta kalabilmek için çeşitli yollar aramaya başlar. Kendine olan güveni, sert kişiliği ve kararlılığı ile dikkat çeker.

Scarlett'in siyahi hakkındaki görüşleri, romanın zamanının özelliklerine uygun olarak köleliği ve ayrımcılığı yansıtır. Romanın çoğu siyahi karakteri, kölelik döneminde yaşanan acımasızlıklar ve zulmün bir sonucu olarak tasvir edilirken, Scarlett'in de dahil olduğu beyaz karakterlerin çoğunluğu, siyahi insanların insanlık haklarına saygı göstermeyen bir şekilde davranır.

Ancak, romanın ilerleyen bölümlerinde Scarlett'in görüşleri değişmeye başlar ve bazı siyahi karakterlere karşı daha anlayışlı olur. Özellikle romanın sonunda, siyahi karakter Mammy'ye karşı şefkatli bir ilişki geliştirmesiyle bu değişim daha belirgin hale gelir.

Gone with the Wind'in film uyarlamasında Scarlett O'Hara'yı oyuncu Vivien Leigh canlandırmıştır. Scarlett O'Hara karakteri, roman ve film aracılığıyla popülerlik kazanmış ve güçlü bir kadın karakteri olarak tanınmıştır. Ancak, yazar Margaret Mitchell'ın siyahi karakterlerin yanı sıra Güney'in tarihindeki ayrımcılıkla ilgili eleştirilmiştir.